1 Mart 2010 Pazartesi

Sinemalarda Bu Haftaki Filmler

Sinemalarda Bu Haftaki Filmler

Türkiye’de yapılan iki boyutlu animasyon ”Zeytinin Hayali”, korku filmi ”Evdeki Düşman” ve yeni sezonun ilk Türk filmi ”Hayatın Tuzu” vizyonda...

Bu hafta gösterime üç yeni film girdi. Türkiye’de gerçekleştilen iki boyutlu animasyon ”Zeytinin Hayali”, korku filmi ”Evdeki Düşman” ve yeni sezonun ilk Türk filmi ”Hayatın Tuzu” vizyonda...

”ZEYTİNİN HAYALİ”

Kudüs’teki Ayn Karim köyünde 1940′lı yıllarda doğan bir kızın gerçek hayat hikayesinden uyarlanan çizgi sinema ”Zeytinin Hayali (Olives Dream)” vizyona girdi.

İstanbul’daki Ella Productions stüdyolarında yapılan çizgi filmin yönetmenliğini Omar Kawan üstlendi. Amed Abdulhafız’ın senaryosunu yazdığı filmin hikayesi, 1940′lı yıllarda Kudüs’ün Ayn Karim köyünde doğan bir kızın gerçek hayat hikayesinden uyarlandı.

Film, Filistin’in Cenin kentinde 2002 yılında sokakta bilye oynayan Faris ve arkadaşlarının aralarında geçen olaylarla başlar. Faris’in ninesi Meryem, yeri geldikçe küçükken başından geçen olayları hatırlayıp torununa anlatmaktadır.

Anne ve babasıyla Filistin’in Ayn Karim köyünde güvenilir bir taşrada yaşayan 7 yaşındaki Meryem ve ailesi, geçimlerini toprağı ekip biçerek, özellikle de zeytin ziraatından sağlamaktadır.

Yahudilerin gruplar halinde Avrupa’dan Filistin’e göç etmeleri ve sayılarının her geçen gün artması üzerine olaylar, yakınlardaki Dir Yasin köyü halkının Ayn-Karim köyüne sığınmasıyla gelişmeye başlar. Çünkü Yahudiler, o köyde korkunç katliamlar yapmışlardır. Kısa bir süre geçmeden kalabalık Yahudi çetelerinin Ayn Karim köyüne ulaşması üzerine babası, Meryem ve annesini göç kafilesiyle köyden uzaklaştırmak zorunda kalır.

Filmin konusu şöyle devam ediyor:
”Meryem, babasını terk etmek istemez. Bundan dolayı kafile uzaklaşıp annesi de düşüncelere dalınca köye doğru koşar, annesi de arkasından. Aralarında 13 yaşında bir çocuğun da bulunduğu silahlı İsrail çetelerinden bir grup, Meryem ve annesinin önüne çıkar. Reisleri bıçağını kaldırıp Meryem yönüne uzatırken Meryem’in babası onlara yetişir. Çeteyle kavga eder ve onları döver. Ancak küçük Yahudi yerden silahı alıp onu sırtından vurur. Babası son nefesini vermeden önce, evin tapusuyla anahtarını Meryem’e verir. Meryem, oğlu İbrahim’i eğitip yetiştirmekle meşguldür. 1969 yılında oğluyla Mescid-i Aksa’ya ziyarete gittiğinde, tapunun bulunduğu kesenin kayalıkların arasına düştüğünü fark edemez. İbrahim büyür ve okumak için uzaklara gidip doktor olarak geri döner.”

Film, daha sonra gelişen ilginç olaylarla devam eder.

”EVDEKİ DÜŞMAN”

Jaume Collet-Serra’nın yönettiği ve Vera Farmiga, Peter Sarsgaard, Isabelle Fuhrman ile Jimmy Bennett’in oynadığı ”Evdeki Düşman (Orphan)” filminin konusu da şöyle:
”Doğmamış çocuklarının trajik ölümü Kate (Vera Farmiga) ve John’u (Peter Sarsgaard) perişan etmiş, hem evliliklerini hem de Kate’in kırılgan ruh halini olumsuz yönde etkilemiştir çünkü Kate kabusların ve geçmişinden gelen iblislerin pençesindedir. Hayatlarını bir nebze de olsa normale döndürmeye çalışan çift bir çocuk daha evlat edinmeye karar verir. Gerek John gerek Kate yöredeki bir yetimhanede Esther (Isabelle Fuhrman) adındaki küçük bir kıza adeta çekildiklerini hissederler… ama Esther göründüğü gibi değildir. Ailesinin güvenliğinden endişe eden Kate, John’a ve diğerlerine Esther’ın sevimli maskesinin ardındaki yüzünü göstermeye çalışır. Ama uyarılarına kulak asılmaz ve belki de herkes için çok geç olana dek bu durum devam eder.”

”HAYATIN TUZU”

Murat Düzgünoğlu’nun yönettiği ve Levent Ülgen, Güzin Çorağan, Görkem Kanbolat ile Şener Kökkaya’nın oynadığı ”Hayatın Tuzu”, bir anne, dört çocuğu ve onları çevreleyen yaşamı konu alıyor. Bitlis şehri ise her haliyle bu hikâyede önemli bir rol oynuyor.

Medine (Güzin Çorağan), altmışlı yaşlarına merdiven dayamış dul bir kadındır. Artık birer yetişkin olan çocukları ise hala annelerinden kopamamıştır. Kırklı yaşlarındaki Şehsuvar (Levent Ülgen) Bitlis’in tarihi camilerinden birinde imam olarak çalışmaktadır. Ortanca oğlu Sırrı (Bülent Düzgünoğlu) tütün fabrikasında, meşhur Bitlis sigarasının üretildiği bölümde çalışmakta ve mutsuz olduğu bu hayattan kurtuluşu kendi işini kurma hayallerinde bulmaktadır. İstanbul’da korsan CD satarak hayatta kalmaya çalışan ve işleri kötü giden küçük oğlan Harun (Görkem Kanbolat) bir süre için Bitlis’e gelmiştir. En küçük çocuk Meryem (Asiye Dinçsoy) ise üniversiteli olabilmek için uzun süreden beri dershaneye giden yıllanmış bir ÖSS hazırlık öğrencisidir.

Medine’nin dertleştiği tek komşusu Süheyla, Harun’un eski aşkıdır ve mutsuz bir evliliği vardır. İki kadın, ortak tutkuları olan çiçek yetiştirmek için ilginç bir yöntem uygular. Şehsuvar, altı yaşında ölen ve hiç fotoğrafı bulunmayan bir kız çocuğunun yaşlı dedesi için çocuğa çok benzeyen bir suret aramaktayken, çalıştığı tarihi caminin onarımında bir sır ortaya çıkar. Sırrı, fabrikadaki işini aksatmak pahasına dükkan ararken, gizemli bir yer keşfeder. Harun elinde kalan CD’leri Bitlis’te satmaya çalışır. Bu arada kaçakçılık için şehre gelen yabancılar, kahvehanelerde haber okuyan eski ve yeni kuşak seyyar haberciler, fabrikada üretilen Bitlis sigaralarının üzerine yazılmış gizemli mesajların sahibi, belediye mezbahasında kesimden kaçan yaralı bir inek ve peşindeki görevliler eşliğinde boğucu ama bir o kadar da sıra dışı bir yaşamdır asıl izlediğimiz.

Engebeli yapısıyla tepelerin arasında sıkışıp kalmış Bitlis şehri, tüm bu insanları cendereye almış gibidir.

Hiç yorum yok: